Şifa Dersleri – Zenginlik
Ağzımızın tadı yok, kalbimizde anlamlandıramadığımız bir boşluk var, duygularımız çok geçişken, kafamız aşırı dalgın, ayaklarımız hayata karşı hep geri adımda, kulaklarımızda sürekli bir çınlama hali, boğazımızda yutkunamadığımız bir şeyler takılı…
Bağışıklık sistemi çökmüş, en ufak esintinin bile hasta ettiği insanlar haline geldik.
Peki bizi bu kadar zayıf düşüren şeyler neydi?
Belirtiler bunların bir kalp hastalığı olduğunu ve buna neden olabilecek şeylerin hased, kibir, riya, hırs, gazab, gaflet, şöhret, kin, ucub, aç gözlülük, yalan, iftira, gıybet, cimrilik, sûizan, tecessüs, bencillik, gurur, hırs, inat, yeis, hile, cerbeze vb şeyler olduğunu söylüyor.
Peki şifamız nerede?
Nasıl kalbi sükuna ermiş, sürur içinde yaşayan insanlar haline gelebiliriz?
Bu sorunun cevabını hiç şüphesiz kalbin sahibi verebilir.
يَٓا اَيُّهَا النَّاسُ قَدْ جَٓاءَتْكُمْ مَوْعِظَةٌ مِنْ رَبِّكُمْ وَشِفَٓاءٌ لِمَا فِي الصُّدُورِ وَهُدًى وَرَحْمَةٌ لِلْمُؤْمِن۪ينَ
Ey insanlar! Rabbinizden size bir öğüt ve kalblerde olana şifa, inananlara doğruyu gösteren bir rehber ve rahmet gelmiştir.
Yunus Suresi – 57
Kalbimizde bulunanlara şifa da, şifaya götürecek olan öğüt ve yöntem de, hastalıklarımızda bize merhamet gösterecek olan şey de hiç şüphesiz ki Kur’an’dır.
Kur’an’dır ama hasta adamın Kur’an okuyacak dermanı da yoktur.
O zaman birbirimize refakatçi olma vaktidir.
İyi olanlarımız hasta olanlarımızla ilgilenmelidir.
Kur’an’ın yöntemi ile yavaş yavaş, derece derece ilgilenmelidir.
Bu yazı dizisinde biz de bu yöntemi takip edeceğiz.
Bismillah.
Bugün başkalarına verilip, bize verilmeyen, bizim de çok arzu ettiğimiz şeylere karşı düşkünlüğümüzün bir hastalık olduğunu ve bunun şifasını göreceğiz.
Buyrunuz;
Kasas Suresi 76-82 Ayetleri
﴾76)
Kārûn Mûsâ’nın kavmindendi. O, gücüne dayanarak onlara haksızlık etmekteydi. Biz ona öyle hazineler vermiştik ki sadece anahtarlarını güçlü kuvvetli bir ekip bile zor taşırdı. Halkı ona şöyle demişti: “Sakın şımarma! Bil ki Allah şımarıkları sevmez.
﴾77﴿
Allah’ın sana verdiğinden âhiret yurdunu kazanmaya bak ve dünyadan nasibini unutma! Allah sana ihsan ettiği gibi, sen de insanlara ihsanda bulun. Yeryüzünde bozgunculuk çıkarmaya çalışma! Şüphesiz Allah bozguncuları sevmez.”
﴾78)
Kārûn, “Bu serveti sahip olduğum bilgi sayesinde elde ettim” diye karşılık verdi. Bilmiyor muydu ki Allah ondan önceki kuşaklardan, ondan daha güçlü ve daha çok servet biriktirmiş kimseleri helâk etmişti. Ama suçluluğu kesinleşmiş olanlara artık günahları sorulmaz!
﴾79)
Kārûn gösterişli bir şekilde kavminin karşısına çıkardı. Dünya hayatını arzulayanlar, “Keşke Kārûn’a verilenin bir benzeri bize de verilseydi! Doğrusu o çok şanslı!” derlerdi.
﴾80)
Kendilerine ilim verilmiş olanlar ise şöyle derlerdi: “Yazıklar olsun size! İman edip iyi işler yapanlar için Allah’ın mükâfatı daha üstündür. Ona da ancak sabredenler kavuşabilir.”
﴾81﴿
Sonunda biz onu ve evini barkını yerin dibine geçirdik. Artık Allah’a karşı ona yardım edecek adamları olmadığı gibi, kendi kendini kurtarabilecek durumda da değildi.
﴾82﴿
Daha dün Karun’un yerinde olmayı isteyenler bu defa, “Yazıklar olsun bize! Demek ki Allah rızkı kullarından dilediğine bol bol, dilediğine de ölçülü veriyormuş. Allah bize lutufta bulunmuş olmasaydı, bizi de mutlaka yerin dibine geçirmişti. Vah ki vah! Demek inkârcılar iflâh olmazmış!” der oldular.
Hastalıklar;
Zenginliğin getirdiği şımarıklık ve kibir
Verilen nimetleri kendisinin elde ettiğini düşünme
Başkalarına verilen şeyleri düşünmeksizin kendisine de verilmesini arzulamak
Şifalar;
Verilen nimetlerin asıl amacının ahireti kazanmak olduğu unutmamak
Allah bize ihsan ettiği gibi, bizim de insanlara ihsanda bulunmamız
Bizden daha güçlü ve zengin kişilerin akıbetlerine bakmak
Ahiret nimetlerinin dünya nimetlerinden daha üstün olduğunu bilmek
Sabretmek
Allah rızkı kullarından dilediğine bol bol, dilediğine de ölçülü verdiğini bilmek.
Bu ayetlerden öğrendiğimiz hastalıklarımız ve bunların şifa yöntemleri bunlardır.
Rabbim bizleri hastalıklarının farkında olan, bu hastalıkların şifasının Kur’an da olduğunu bilen, Kur’an okuyan ve şifa bulmuş adamlardan olmayı nasip etsin.
Selametle.